24 Eylül 2012 Pazartesi

BİR HAFTALIĞINA KAPALIYIZ:)

Yıllık izindeyim... Keyifteyim...Afiyetteyim...

20 Eylül 2012 Perşembe

FOTOKİTAP

Ne zamandan beri Ece'ye bir albüm hazırlamak istiyorum. Grouponda foto kitaplarda indirim görünce alıp bir deneyeyim dedim. Satın aldım ama daha hiçbirşey yapmadım. Sadece kitaba koyacağım birkaç resim seçtim o kadar. Kampanya bitimine 2 gün var. Bir bakın isterseniz. Çok kolay anlatılmış hazırlanışı ama bakalım ben başarabilecekmiyim. Hazırlar da gönderebilirsem 15-20 Ekim de elimde olur kitap, gösteririm sizede. Buradan indirim fırsatını yakalayabilirsiniz.

ORDAN BURDAN

Bütün gün çalışmaz elbet ofis insanları. Adı üstünde insan onlarda.  
Koştura koştura evden çıkıyorum. Kahvaltıya yetişemiyorum elbette. Ofiste bir tost bir çay enkestirme yolu oluyor.
ETİ FORM MISIR VE PİRİNÇ PATLAĞI. Bayılıyorum.
Bahçede kahve keyfi.
Kalp kalbe karşı:)
Ecoşun kurabiyelerinden tırtıklamaca. Ballı, fındıklı, fıstıklı, halis tereyağlı.
Bu da Bal kız. Fabrikanın gülü. Herkes pek seviyor. Bir ara ofiste yaşıyordu. Ama sonra birkaç tuvalet kazası yaşanınca bahçeye konuşlandı:)

18 Eylül 2012 Salı

HEDİYE PAKETİ

Canımız kıymetlimiz Meldacığımıza yaş günü münasebetiyle bir hediye paketi hazırladık kızımla. Melda benim yeğenim kızımında şimdilik teyzesi ama asıl karar büyünce Ece hanımın insiyatifinde verilecek. Belki abla der, belki Melda der. Keyfi bilir. Yeğenim dediysem 8-10 yaşında bir küçük sanmayın.  30ları tırmanıyor yavaş yavaş. Bir hediye yollayayım istedim. Ama tek bir hediye olmasın yüzünü güldürecek birkaç şey çıksın istedim kutudan. Kızımda kendi elleriyle bir kart hazırladı:) Bakmayın böyle basit olduğuna, kıyafetlerden koltuklara, banyodan mutfağa her yeri pembe boya yaptık. Babadan fırçayı yedik bundan mütevellit. Neyse efenim hediye kutumuz aşağıda. İnşallah beğenir Meldacım da. Allah upuzun, hayırlı, bol şanslı, bol kazançlı, aşklı, meşkli, hoş sohpetli bir ömür nasip etsin inşallah ona. Hakediyor çünkü.



Kitabın adı Erkek Dedikodusu. 18lik stajyerimizin tavsiyesiyle aldım. Eğlencelik çerez tadında, su gibi akıp gidecek, kadınların seveceği bir kitap arıyorum dedim bunu önerdiler. Ben okumadım. Kurabiyeleri kedi ellerimle yaptım. Diğerleri her kadının seveceği şeyler işte. Giysi, krem, çikolata...vs Bir ayakkabı kutusunu yapışkanlı kağıt ile kaplayıp tüm hediyeleri içine doldurdum. Üzerlerine ufak notlar iliştirmeyi ihmal etmedim.
Açınca bu manzara ile karşılaşacak. Kuzumun elleri ile yaptığı kartta bu:) 15 aylıkken ancak bu kadarı oluyor ne yapalım:)

13 Eylül 2012 Perşembe

MİNİKLERE ENERJİ DEPOSU KEK TARİFİ

Başlık herşeyi anlatıyor. Ben yumuşak dokulu kekleri çok severim. Kızım da öyle. Böyle bir arayış içindeyken bu tarifi buldum. Çok beğendim. Daha da önemlisi kuzucuk da çok beğendi. Yalnız tarifi ben biraz değiştirip Ecoş hanıma uygun hale getirdim. Tarifi aşağıda ekledim, ama siz yine de orjinaline bakın. Bazı tüyolar veriyor blog sahibesi.

Malzemeler;
4 iri yumurta
1/2 su bardağı un+1/2 su bardağı bal
1 su bardağından 2 parmak az zeytin yağ
1/2 çay kaşığı tuz
2 su bardağı un
1/2 su bardağı çekilmiş ceviz/badem/fıstık/fındık...vs
1/2 su bardağı kestane unu (yoksa normal un koyabilirsiniz.)
1+1/3 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu

Hazırlanışı;
1. Yumurtaların akları ve sarılarını ayırın. Akları bir kapta kar haline gelene kadar çırpın.
2. Ayrı bir kapta yumurta sarıları ve şekeri çırpın. Daha sonra balı ve tuzu ilave edip çırpmaya devam edin.
3. 1 bardak sütü bir cezveye koyun üzerine 2 yemek kaşığı sirke dökün ve biraz ısıtın. Süt kesilecektir. Bu blogda verilen püf noktalarından biriydi bu arada. Kesilen bu süt ile 1/3 su bardağı normal sütü ve zeytinyağını yumurta şeker karışımına ilave edip çırpmaya devam edin.
4. Un, çekilmiş kuruyemişler, kestane unu ve kabartma tozunu bir kapta iyice karıştırın. Kestane ununu ben İPEK HANIMIN ÇİFTLİĞİ' nden tedarik etmiştim. Ecoşun keklerine kurabiyelerine ilave ediyorum. İpek hanımın çiftliğini bilmeyen yoktur zaten. Ben de şurada bahsetmiştim.
5. Yumurta akları hariç tüm malzemeleri birleştirip iyice çırpın.
6. Olduğuna kanaat getirdikten sonra kar haline getirdiğiniz yumurta aklarını da ekleyip bir kaşık yardımıyla hafifçe karıştırın.
7. Kek kağıtlarına paylaştırın.
8. 170 derece ısıttığınız fırına atıp 20-25 dakika pişirin.
İşte bu kadar, afiyet olsun.



12 Eylül 2012 Çarşamba

ECE İLE KEK YAPTIK

Tamam yapmaya kalkıştık desem daha iyi olacaktı. Çok heves ediyordum kuzum büyüsün birlikte kek kurabiye yapalım diye. Baktım bizim kuzuya büyümüş. Sıvadık kolları. İlk baştan herşey güzel başlamıştı oysaki. Kaşıkla un karıştırmalar falan. Sonra iş sarpa sardı tabi. Daha vakit varmış, anladım.


Sonra birde ağladı önünden unları alınca:( Üzüldüm bende.
Kekin tarifini vereceğim sonra.

11 Eylül 2012 Salı

12-18 AY BEBEK OYUNLARI

Yine yeni bir ecoş yazısı ile karşı karşıyasınız. Tarz sahibi blogları çok seviyorum aslında. Moda blogu varsa yemek yazısı koymuyor yada yemek blogu ise dekorasyon yazısı eklemiyor insanlar. Çok hoş oluyor. Sayfayı açmadan evvel neyle karşılaşacağının az çok farkında oluyorsun. Ben o çizgiyi yakalayamadım malesef. Belki ilerde olur, kısmet...
Konumuza geri dönelim. İnsanın bebeği olunca hayatına yeni kavramlar da giriyor. Bunlardan biride çocuğun gelişimine katkı sağlayacak oyunlar bulmak. Büyüklere danıştım, oyuncakçılara sordum, google amcaya başvurdum karşıma birkaç alternatif çıktı ancak. Çocuğunuz 3 yaşından büyükse sorun yok. Kaynaklar derya deniz. Ama 3 yaş altı için çok az seçenek var. Benim kızımın sevdikleri aşağıda. Acemi annelere umut olsun diye yazıyorum:)
 Kaşıkla makarna aktarmaca. Kaşıkla olmadı, eliyle aktardı. Tabi bir süre sonra tüm makarnalar yerlere saçılıyor.
 Makarnaları küçük bir deney tüpüne atmaya çalışıyor burda kuzucuk. Bu biraz zor.
 Ses çıkarıp hareket eden bir köpek. Kızım korkuyor bu sevimli köpekten. Elleyemiyor. Seyrediyor.
 En sevgililerimiz. Kitaplarımız. Dakikalarca oyalanıyor onlarla.
 Bu oyuna bayılıyor. Hep elinde bu tuzluk. Tuzluğun geniş deliklerinden sayma çubukalarını geçiriyor. Çok hızlı yapabiliyor artık. 20 gündür oynuyor. Henüz bıkmadı.
 Yap-boz. Yüzüne bile bakmıyor:(
 Aktivite masası. Çok seviyor, çok eğleniyor.
Bunları da çok seviyor ama sadece dağıtıyor şimdilik. Sıralamyı pek beceremiyor. Sabırlıyız, o da olacak inşallah.

10 Eylül 2012 Pazartesi

PİZZA

Herkese iyi haftalar. Güzel şeylerle başlayalım haftaya, mesela yemekle:) bütün haftamız güzel geçsin isteğim.
Yıllar evvel bir blogdan bulmuştum bu pizza tarifini. Ama hiç hatırlamıyorum şu an ismini. Tarife ve tavsiyelere uyarsanız mutlaka güzel olacak. Ben hamur ne, maya ne, kulak memesi ne bilmezken yaptım ilk bu tarifi ona rağmen süper oldu. 1500 kere yapmışımdır hiç kötü olmadı bugüne kadar. Son dilim için daima kavga çıkıyor. Hazırlıklı olun. Ha bu arada bende tarifler bardakla kaşıkla:)
Malzemeler:
Hamur İçin:
2 su bardağı un
1 tatlı kaşığı toz şeker
1/2 paket yaş maya(şu küçük paketler varya onlardan)
1/2 çay bardağı süt
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı yoğurt
1/2 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta

Üzeri için:
1 tatlı kaşığı ev yapımı salça
2 yemek kaşığı sıvı yağ
Kaşar peynir rendesi
Salam
Sucuk
Pastırma
Mısır
Zeytin
Domates
Biber
Mantar
Kekik

Hazırlanışı:
1. 1/2 paket yaş mayayı bir kaseye ufalayın. Üzerine bir tatlı kaşığı toz şeker serpin. 1/2 çay bardağı sütü eliniz dayanacak sıcaklığa getirip kaseye ilave edin. 15 dakika bekletin. Böyle bir hal alacak.

2. Unu bir kaba koyup ortasını elinizle açın. Yumurta, yağ, mayalı karışım, yoğurt ve tuzu elinizle açtığınız çukura döküp yoğurun. Kulak memesi kıvamında bir hamur olması gerekli. Duruma göre süt yada un ilave edip kıvamı tutturmaya çalışın. Hamurun üzerine bir bez atıp 45-50 dakika süreyle dinlendirin.

3. Hamurunuz kabarıp göz göz olduğunda bir fırın tepsisinin tabanını yağlayıp hamurunuzu tepsiye yayın.
4. İki kaşık sıvı yağ ile incelttiğiniz salçayı tepsiye serdiğiniz hamurun üzerine sürün.

5. Üzerini doldurmaya geldi sıra. Burada insiyatif sizin. Ne seviyorsanız onu istediğiniz boyutta doğrayıp hamurunuzun üzerine dizin. Domates güzel oluyor. Küp küp doğrayıp suyunu hafif süzüp koyun hamurun üzerine ki sulanmasın. Ben bunları dizdim hamurun üzerine mesela.


6. İsterseniz üzerine kekik serpebilirsiniz.
7. Sıra geldi pişirme kısmına. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayıp pizzanızı fırına atın. 15-20 dakika pişirdikten sonra bir bıçak yardımıyla hamuru kaldırıp altına bakın. Pembeleşmeye başladıysa pizzanız olmuş demektir. Sakın iyice kızarsın diye daha uzun tutmayın fırında. Hamuru çok sertleşir yoksa. Üzerine bolca rendelenmiş kaşar serpip 5 dakika daha fırınlayın ve hemen servis yapın. Bekletilmeye gelmiyor. Beklerse hem hamur sertleşiyor hem de kaşar. O yüzden sıcak sıcak servis yapın.

Yemek bloglarını bir kez daha takdir ettim. Nasıl zor birşey o yaa. domatesi doğra elini yıka foto çek, Hamuru yoğur elini yıka foto çek, salamı diz elini yıka foto çek. Offf söylemesi bile zor. Birde sanatsal fotolar çekiyolar öyle. Hepsine yorum yazıcam bundan böyle. Ne emek ne emek!

Afiyet bal şeker olsun! Asla yağ, selülit olmasın.

7 Eylül 2012 Cuma

BENİM MİNİK PLENSESİM

Allahım öyle güzel yaratmışki onu bakıp bakıp mest oluyorum. Ne kadar şükretsem az kalıyor, üzülüyorum. Uyurken üzerine dualar okuyup üflüyorum. Pamuklara sarayım, yanağını yanağıma dayayıp öyle yaşlanayım istiyorum. İstediği halde çocuk sahibi olamayan insanları düşününce bunu yazmak biraz içimi burkuyor ama napayım sevgim içimden taşıyor buraya da not edeyim istiyorum. Çünkü herkes bu en tatlı zamanları kıymetini bil diyor. Gerçekten öyle, öylesine tatlı ki zevkten dört köşeyim hep. Öylesine güzelki hiçbirşey gölgeleyemiyor onun güzelliğini. Raporlarda yanlışlık yapmışım fırça yemişim. Yemeğin tuzunu fazla kaçırmışım kocadan veto yemişim. Ecoşla gezmekten bu hafta sonu temizlik yapamamışım anneden zılgıt yemişim. Amaaan kusura bakmayın ama çokta tın. Ben kızımı düşünüyorum şu sıra sizle ve işlerinizle pek ilgilenemeyeceğim.
Daha sık yazmalıyım aslında çok çabuk öğreniyor. Son eklenenler:
Atti ditti: Atta gittik yada atta gidelim manasında. Gezmekten gelipte babannesi sorduğunda da,   gezmeye götürmek üzere ayakkabılarını giydirdiğimde de bu cümleyi kullanıyor. Kızımın ilk cümlesi bu arada kayıtlara geçsin.
Aaak: Ayak ve ayakkabı manasında kullanıyor. Her çocuk gibi annesinin ayakkabı ve terliklerine bayılıyor. Evdeyken daima bir ayağında benim terliğim yada ayakkabım var:)
Şekil 1 a  :)
Aba: Hala ne diyeceğini bilmediği insanlara aba diye hitab ediyor. Babasını biliyor ama bazen unuttuğunda ona da aba diyor. Bana hep aba diyor:( 
Balık taklidi yapıyor. Öyle güzelki tarifi mümkün değil. İki elinin avuç içini birleştirip aşağı yukarı sallıyor ağzıylada blı blı blı diye sesler çıkarıyor. Bana doğru yaklaştırıp ham diye yiyor beni aklı sıra.
Şaşırıyor. O yuvarlak gözleri iyice patlatıp minik ağzını açıyor. Buda yetmezmiş gibi birde o minnak eli ile ağzını kapatıyor. Tam yemelik. Rol yalnız bu. Mesela yerde minik bir kağıt yada çöp bişey buluyor hemen şaşkınlık ifadesine bürünüp bana gösteriyor:))))
Amin diyor: Annem namazda dua okurken ağzını kımıldatması ilgisini çekiyordu zaten. Tespihi alıp ağzını kımıldatıyordu. Annemde Amin Amin diye öğretmiş ona. Hızlıca söylemeye çalışıyor. Tabi dili dolaşıyor.
Köpek taklidi yapıyor. Yerde dört ayak olup hev hev hev sesler çıkarıyor. Tabi bende yanında köpek arkadaşı oluyorum. Geziyoruz beraber.
Bir kadının yapabileceği en iyi şey bir çocuk. Yapabiliyorsanız hiç durmayın. Yapamıyorsanız da evlat edinin. Eminimki aynı şekilde seversiniz. O kadar masumlarki, o kadar içtenler ki, o kadar gerçeklerki hiç bir canlıda tadamazsınız başka bu zevki. Kalıbımı basarım.


ORDAN BURDAN...

Tatsız günler yaşıyoruz malesef. Birileri üzülürken ben sosyal ağlara eğlenceli şeyler yazdığımda utanıyorum biraz. O sebeple elim gitmiyor ne zamandır. Öylesine bir yazı olsun buda. Bir daha böyle üzüntüler yaşamamak en büyük dileğim.

 Bir akşam yemeği. Keşke tüm akşam yemeklerim böyle olsa:(
 LCW de indirim var.
 Bir indirim ganimeti daha. Ertesi gün mavi rengini almaya gittim fiyatı artmıştı. Vazgeçtim bende:)
 Kırmızı Beyaz bir gün.
 Marifetli bir arkadaşımın tişört süslemesi.
Yeni işler peşindeyim. Yazlık bir çanta olacak bittiğinde. Seneye artık.