31 Mart 2012 Cumartesi

SEBZE ORDUSU

Buzdolabını temizleyeyim dedim, karşıma bunlar çıktı. Küçük bir ordu haline gelmiş sebzelerim. Az daha farketmesem ayaklanacaklarmış, buzdolabının hakimiyetini ele geçireceklermiş. Ama hakkınızdan gelicem bugün. Savulun leyyyn! Siz de hafta sonu tüm yemekleri yapıp buzluğa koyuyor musunuz? Yetişemiyorum ben hafta içi ne yapayım:(

30 Mart 2012 Cuma

MİNT YEŞİLİ Mİ? NİL YEŞİLİ Mİ?

Yeni bir kazak başladım. İpleri 2-3 yıl evvel almıştım. 1 lira gibi komik bir rakama. Bu yıl renk patlayınca öreyim dedim. Modası geçmeden bitirebilirsem giyeceğim. Malum iş, ev, çoluk, çocuk... hızımı tahmin edersiniz.

20 Mart 2012 Salı

MEZİKİ OTEL






Bu güzel kapıdan girdik içeri ve bu güzel hole vardık.

Tablo gibi bu tavana uyandık sabah.


Hep böye bir merdiven bulayım da fotoğraflayayım diye bekledim yıllardır. Onu buldum ama bu kez de kıymetlim canonum yoktu yanımda. minik kız fujiyle çektik. Bir daha ki sefere Canonla gelelim diye söz verdik.

Her bir eşya özenle seçilmişti demiştim. Bu da bizim şansımıza düşen dolaptı. Eşya asmaya kıyamadık seyrettik karşısına geçip.
Pencere ayrı güzeldi, manzara ayrı güzel.

Üst kattaki holde duran bu piyano çok eski ve çok güzeldi. Yanlış hatırlamıyorsam üzerindeki tarih 1878' i gösteriyordu.

Anladım ki benim böyle bir evim olsa asla dışarı çıkmam. Pırıl pırıl güneşin altında parlayan ada sahilleri bile çıkaramadı beni dışarı. Saatler geçirdim burada. Daha bir sürü ayrıntı var. Gidin görün mutlaka. Eskilerinize de sahip çıkın. Biz hiç çıkamadık. Çocukluğumdan hatırladığım eşyaların çoğu yok şimdi. Annemin çeyiz sandığı, bir radyo, bir kaç taş plak ve bir iki tabak çanaktan ibaret elimizde kalanlar. Bir yazlığım olursa birgün bende böyle eski eşyalarla dekore edicem. Bakmaya doyamıyo insan.

Bu iki günlük tatil 250- liraya mal oldu bize. Biz Tekirdağda oturuyoruz. 60- lirada şehirler arası yol ücreti var içinde. Ama tabi ben otel rezervasyonunu Gezex.com dan yakaladığım bir fırsatla yaptırdım. Oradan biraz avantajım oldu. Yakalarsanız kaçırmayın.

BAHARDA BÜYÜKADA

Hafta sonu Büyükadadaydık. Bir ay evvelden rezervasyon yaptırmıştım. Eşime doğum günü hediyesi olarak. 10 Mart aslında sevgilinin doğum günü. Fakat bize uyan tek hafta sonu 17-18 Marta denk gelen hafta sonu olduğundan bunu seçtik. 12 Mart pazartesi günü -2  -3 derecelere uyandık. Neyse dedik daha hafta başı düzelir elbet. Salı -5  -6! Çarşamba yağmur kıyamet!! Perşembe lapa lapa kar!!! Eyvah dedik olmayacak galiba gidemeyeceğiz. Cuma günü yüzünü gösteren güneş bizim de yüzümüzü güldürdü. Cumartesi kalktık hava günlük güneşlik. Vurduk çantamızı sırtımıza, fındığımı evde bıraktık halasına emanet. Miniğim 9 aylık oldu. İlk defa onsuz bir gece geçirecektik. Ayrılması biraz güç oldu. Halasıyla arası çok iyi gerçi ama yine de beni görünce çok ağladı. Üzdü beni bıdık. Neyse onu sonra anlatırım. Esenler Otogarda indik. Beşiktaş servisine bindik. Kabataşa yakın bir yerde indik. Vapura bindik. Tam vaktinde gitmişiz 10 dakika sonra vapur hareket etti. 1,5 - 2 saatlik bir yolculuğun ardından karaya ayak bastık.

Bu güzel sokaklardan geçtik. Evlere, ağaçlara, yeşile, maviye hayran kaldık.
Güzel köşklere, gelin gibi süslenmiş bahçelere, kocaman ağaçlara bakıp acaba bizim de olmaz mı birgün diye iç geçirdik. Sonra adada hayat zor gelip gezip dönelim dedik vazgeçtik. Bir bahçıvan, her sene bakım, şart zira evlere. 
Sonra bu güzel denize güneşi batırdık. Otelimizin yolunu tuttuk.
Bu güzel köşkte konakladık. Kendisi Meziki Otel. Özelliklerini internet sitesinden inceleyebilirsiniz. Biz çok beğendik. Ada zaten insana başka bir tarih dilimindeymiş hissiyatı veriyor. Birde bu otelin kapısından girince kendinizi 1800lerde hissetmeniz işten değil. Sanki yanlış tarih diliminde olan onlar değil de sizmişsiniz gibi geliyor. Bizden önce keşfedenler olmuş elbet. Dudaktan Kalbe, Deli Saraylı gibi diziler bu köşkte çekilmiş. Her bir eşya özenle seçilmiş. Yattığın karyoladan, elbiseni astığın dolaba hepsi yıllanmış. Yanlış hatırlamıyorsam 1878 yılında üretilmişti üst kat holünde duran piyano. Bu güzel kızın yanında duran bahar dalı da ayrıca memnun etti bizi. Güneş dışımızı o da içimizi ısıttı. Meziki Otel için ayrı bir post gelecek. 
 Mandalinaları dallar taşımıyordu. Ne iklimi var bu ada da anlamadık.
Hava çok ısınıpta ada çok kalabalıklaşmadan tavsiye ederim siz de gidin. İçiniz açılsın.