22 Haziran 2012 Cuma

DOĞUM GÜNÜ-1

Asıl doğum günümüz 7 Temmuzda olacak. Araya sınavlar, yıllık izinler...vs girdiğinden biraz ileriye attık. Ama yinede kuzumun asıl doğum günü olan 21 Haziranı es geçmeyelim dedik. Minik bir pasta, birkaç balon ve sevdiği birkaç kişi kızımı mutlu etmeye yetti. Hediyeler bile vardı.

Minik papatyamın bir sorunu var fotoğraf makinasına poz vermiyor. Fotoğraf makinasının arkasında 10 kişi Ece diye bağırıyoruz bakmıyor fındık. İnadına eğiyor kafayı yere. Birde böyle zamanlarda bir kişiyi fotoğraf çekmekle görevlendirmek lazım. Mumu üflerken fotosu yok fındığımın. Herkes heyecanlandı heralde bakalım üfleyebilecekmi diye foto çeken olmadı hiç. Söndürdü vallahi kuzucum. Dedesi öğretti bir dakikada.

Nice mutlu yıllara yavru kuşum. Sen bizim kıymetlimizsin.

21 Haziran 2012 Perşembe

MİNİK PRENSESİM 1 YAŞINDA

Güzeller güzeli kızım, kıymetlim, sultanım geçen yıl bu zamanlarda hayatımıza girdi. İyi ki geldi. Hayatımıza anlam kattı, ömrümüzü hayat yaptı. Herşey onunla daha güzel, daha anlamlı, daha umut verici, daha renkli. Yıllardır eksikliğini hissedermişim de haberim yokmuş. Bilseydim bu kadar kıymetli olacağını çok evvel sahip olmak isterdim ona. Ömrü uzun, bahtı açık, şansı bol olsun inşallah. Hep yanıbaşımda, bir nefes uzağımda olsun. Mutlu olsun. Doğum günü kutlu olsun.

19 Haziran 2012 Salı

BABALAR GÜNÜ

Geçti farkındayım. Ama burayada not düşelim istedim. Dünyanın en tatlı, en anlayışlı, en ılımlı babası olacak bizim babmız inşallah. "Hep bu annemin suçu." eleştirilerine maruz kalıcam bolca.
İlk babalar gününde tam bir baba saati alalım dedik. Çok beğendi. Güle güle kullansın kıymetlimiz.

+35 DERECEDE KIŞLIK ALIŞVERİŞ OLURMU?


Yaptık oldu efendim. Burası tam bir tekstil cenneti malum. COLINS hemen bizim fabrikanın yanıbaşında. Fabrika satış mağazası da var elbette. Dün işten çıkışta bir uğrayayım dedim. Çok uygun fiyatla bu kışlık giysileri görünce kaçırmayayım dedim.
Bu gömlek te birkaç sezon evvelden kaldı sanırım. 9,90' dı fiyatı. Beden biraz büyüktü ama çok beğendim. daraltırım en kötü ihtamal.

15 Haziran 2012 Cuma

UYUYAN GÜZEL

Hey uyuyan güzel ne zaman uyanıpta beni bir prense çevireceksin. Ohooo seni beklersem sanırım yaşlanıp bir kurbağa olarak ölücem. Elinide koymuş gözlerine, gel keyfim gel. Bizi düşünen yok. Heeeey kime diyorum.

İSTANBULDA BİR GÜZEL

İstanbuldan daha güzel...
Geçen hafta sonu İstanbuldaydık. Ece kızımıda götürüp başkasının evinde kalmak, otobüsle uzun yolculuk yapmak vs konusunda deneyim yaşamak istedik. Hiç üzmedi bizi yavru kuşum. Yemeklerini de yedi, gece gündüz uykularını da uyudu. Yolda biraz mızıkçılık yaptı tabi. Sebebide gezmek istemesi. 1 yaşında bir çocuk 2 saat hiç kalkmadan oturabilirmi! Biraz ağlayıp uyudu neyseki. Ön koltukta bir abla vardı. Arada arkaya dönüp çocuğunuza söylermisiniz koltuğa vurmasın falan diye önerilerde bulundu ama Ececim pek oralı olmadı. Bende anne olmadan evvel yaparmıydım acaba böyle gıcıklıklar. Neyseki ben kıza patlamadan evvel Ececim durumu sezmiş olacak ki uyudu. 

Baksanıza yaa nasıl akıllı akıllı tutunmuş oturuyo. Tatlım benim.

KUZUDAN YENİ MARİFETLER

Kuzucum gözünü, burnunu ve kulaklarını öğrenmiş dün. Dilini 1 haftadır gösteriyor zaten. Dişlerle dil biraz karışıyor. Halası öğretmiş. Bir günde öğrenmiş. Kendi kızım diye demiyorum takdir ettim vallahi:)

14 Haziran 2012 Perşembe

KUZUNUN HALLERİ

Birazda kuzuyu yazalım değil mi? Bir sürü yeni şeyler öğrendi zira. Öncelikle söylediği kelimelerle başlayalım;

ABA: Abla, abi, anne, baba, dede, hala, amca, dayı, kuzen...ve bilumum kişilerin tamamı aba. Tamam cinsiyet ayrımı yapamamış olabilir fındığım ama en azından kişilere abla denileceğini biliyor. Oyuncağına aba demiyor mesela.
DEDO:?
DEDDE:?
BABA:?
MAM:?
BAB:?
AP:?
Bunları anlayamadık henüz. Bizim kullandığımız ve de ona söylemesi kolay gelen heceler sanırım sadece.

Yapabildikleri:
1. "Kız annecim şu ablaya." dediğimde hemen kaşlar çatık hıııı sesi eşliğinde el sallanıyor. 3-4 haftadır yapıyor bunu.
2. Olmayan birini sorduğunda yok anlamında elini açıyor. Ama daha pek pekişmedi. 2-3 gündür yapıyor.
3. Yemek gördüğünde pa pa pa diye ses çıkartıyor. Dudaklarını sertçe birleştirip ayırıyor. 2-3 aydır yapıyor.
4. 1 Mayıstan beri yürüyebiliyor. Dün alış veriş merkezinde elinden tutmadan bir hayli yürüdü. Ama hala yorulunca dengeyi sağlamakta zorlanıyor.
5. Araba taklidi yapabiliyor. Vuuuuu şeklinde. 2 aydır yapıyor.
6. Köpek taklidi yapıyor. Dudakları büzüp, yanakları şişirip BO BO BO diyor. 1-2 aydır yapıyo.
7. Kuşları, küçük çocukları ve bebekleri seviyor. Markette Prima, Huggies...vs ambalajlarından ayrılamıyoruz. Üzerindeki bebeklere deliriyor.
8. Çocukları sevmesine rağmen pek paylaşımcı değil. Geçen akşam bir arkadaşı geldi. Hiçbir oyuncağını ellettirmek istemiyor. Hatta bir ara çocuğa vurmaya kalkıştı!!!
9. Erkeklerden nefret ediyor. Amcasından bile kaçıyor. Doktoru erkek, muayene edene kadar kan ter içinde kalıyor adam:)
10. Dedesine bayılıyor. E tabi birlikte tv açıp kapatıyolar, bisküvi yiyolar, parka gidiyolar, durmadan konuşuyolar:)
11. Göbek atabiliyor. Elleri havaya kaldırıp popişi indirip kaldırıyor. 1-2 aydır.
12. Banyo yapmaktan nefret ediyor. Çığlık kıyamet.
13. Çimdikliyor. Hemde feci. Boynum tırnak izi içinde geziyorum. Kızdığında falan değil sürekli yapıyor. Hoşuna gidiyor. Eli sopalı olacak bu diyor annem. Sizin kız bizim çocuğu yolmuş ama olmazkiiii! şeklinde şikayetlere alışmak lazım şimdiden. 
14. Abılablamblu şeklinde konuştuğunda bende aynı şekilde karşılık veriyorum. Benim öyle konuşmamam gerektiğini biliyor heralde katılıyor gülmekten. Nasılda maymun ettim anne seni diyor sanırım!
15. Çubuk krakeri çok seviyor. Kazara önünden geçmişsek markette almadan gitmiyor.
16. Gece sokak boşken balkonda çığlık atmaya bayılıyor. Seste biraz gür maşallah. Zar zor sokuyorum içeri.

Bu sesli hareketli oyuncaklara binmeyi de çok seviyor. 1 aydan beri korkmadan bindiriyoruz. Bakınız kendi bacağını da çimdirmiş:)
17. Şapka takmaktan nefret ediyor:(

ENGİNAR DOLMASI

Uzun zamandır yapmak istediğim ama bir türlü cesaret edemediğim bir yemekti enginar dolması. Yok ya ben beceremem deyip vazgeçiyordum her seferinde. Böylesine bir lezzeti bu kadar az emekle yakalayabileceğimi bilseydim beklermiydim 31 yaşıma kadar. Geçenlerde internetten araştırdım DEVLETŞAH' ın sitesinde bir tarif buldum. akşam eve gittim 10 dakikada hazırladım 60 dakikada da pişirdim. Devletşahında söylediği gibi az daha parmaklarımızı yiyorduk. Tarif burada. Ben Ece hanıma da yedireceğim için kuzu kıyması, organik pirinç ve az baharatla yaptım. Çok nefis oldu. Mutlaka deneyin. Yemek sonundaki görüntüyü de fotoğraflayacaktım ama şarjı bitti makinenin. Şarj aletide işyerinde kalmıştı. Birdahaki sefere inşallah.




Sevdiceğiniz size birkez daha aşık olacak. Garanti veriyorum. Hadi hemen sıvayın kolları. 

13 Haziran 2012 Çarşamba

12 Haziran 2012 Salı

YILIN EN ÖNEMLİ ORGANİZASYONU YAKLAŞTI!

Ne mi? Tabiiki de kuzucuğumun doğum günü. Aklımda bir sürü fikir var. Buraya da not düşeyimde unutmayayım dedim. Uzun zamandır parti konsepti düşünüyorum. Kuzu, kelebek, Winnie the pooh, uğur böceği, korsan, gökkuşağı, çiçek kız... onlarca fikir geldi aklıma. Çaresizce hergün birini seçiyordum. Sonra Melda kuzen (benim değil Ecoşun kuzeni:)) "Delimisin tabiiki pembeler beyazlar tüller içinde bir PRENSES olmalı. O bir kız dedi." Ben de baştan ya çok klişe falan dedim ama sonradan çok benimsedim. Tüllerle süslenmiş şapkalar(Meldanın deyimiyle kukulata:)), pelerinler, şato, pembeler, taçlar...aklımı başımdan aldı. Sırasıyla yapmak istediklerim şöyle;

1. Tabak, bardak işi kolay. Onlarca site var. Ben partidünyasından iki konsept beğendim. Birini seçicem.


2. Fotoğraf köşesi olarak kullanılmak üzere ve de konsepti insanların gözüne sokmak! adına kartondan bir şato yapıp duvara yapıştıracağım. Diğer çocukların ve belkide bizim fotoğraf çektirirken kullanabileceğimiz bazı objeler hazırlayacağım. Taçlar, kılıçlar,pelerinler...v.s.
3. Ece' nin fotoğrafının yer aldığı davetiyeler hazırlayacağım. Basit birşey olacak tabi. Bir köşede Ecoşun fotosu diğer yanda kısa bir davet yazısı gibi...
4. Çocuklar için bir çikolata ve kuarbiye ağacı yapacağım. Ama nasıl hiç bilmiyorum?
5. Elbette bir doğum günü pastası hazırlatılacak.
6. Menü hazırlanmadı. Birde o var.
7. Büyüklere ayrı masa, çocuklara ayrı masa yapmak niyetim. Büyükler altın rengi tonlarda bir masada oturacak. Çocuklar malum tabi:)
8. Kızımın fotoğraflarından oluşan bir köşe yapmak istiyorum. Birde büyüklerin kızıma kısa notlar yazacağı bir hatıra defteri.
9. Bu hatıra olayını video olarakta yapabiliriz. Belki ikisi de olur.
10. Büyükler için çilek kokulu sabunları(bulabilirsem inşallah) dantelle süsleyip hediye edeceğim. Kızımın mis gibi bir ömrü olsun niyetiyle.
11. Küçüklere de uygun bir kap, külah, kutu...vs içinde şeker ve çikolata hediye edeceğim.
12. Bolca balon lazım tabi.
13. 1 şeklinde kurabiyeler yapabilirim. (İnsan herşeyi yapmak istiyor:)
14. Çocukların eğlenmesi için ayrı büyüklerin eğlenmesi için ayrı müzikler bulmak lazım. Aslında dışarda biryerde yapmak isterdim ama biz biraz kalabalık bir aileyiz. Dışarda yaparsam herkesi çağırmam icab eder. Buda küçük çaplı bir düğün demek benim için. Bizim yalnız çekirdek aile 45 kişi falan toplanıyoda!!! Teyzeler halalar girdimi işin içine eder sana 100 kişi. O yüzden abartmamak niyetindeyim.
15. Birde kıyafet sorunsalı var. LCW de bir elbise gördüm çok beğendim. Hafif parlak pamuklu bir kumaş. Elbette pembe. Üzerinede tülden bir bolero dikersem çok güzel olur. Gelinlik falan abartmayayım diyorum. Hem çocukta rahat hareket etsin. Zaten daha tam dengeyi sağlayamıyo kuzucum.
16. Mevsim meyvelerinden meyve kupları hazırlanacak. Kupların dibine puding konulabilir.

Gördüğünüz gibi pek yaratıcı birşey yok. Herkesin aklına gelen şeyler. Bakalım uygulama kısmı nasıl olacak. Bir an evvel başlamalıyım sanırım.

Kuzum şanslı yaz çocuğu olduğu için. Büyüdükçe daha güzel fikirler çıkarıcaz inşallah ortaya. Dev bir külah içinde dondurmadan bir pasta. Yada sahilde rengarenk bir parti. Ben kış çocuğuyum o yüzden doğum günlerim hep kasvetli oluyo sanki. Parlak bir güneş olmuyor hiçbir zaman.