27 Mart 2013 Çarşamba

BİR YAŞIMA DAHA GİRDİM!

Geçen Cuma izinliydim. Biraz özel işleri halletmek, ufakta bir sağlık probleminden dolayı evdeydim. Etraflıca temizlik yaptım ev mis oldu. Bir koca günü de kızımla geçirdim. Mutlu mesut uyandım Pazartesi günü, işe geldim. Olmadık şeyler olmuş. Ortalık karışmış. Yapılanlar karşısında hayret ettim, 1 değil 10 yaşıma daha girdim. İnsanların nankörlüğünden, ahlaksızlığından, gurursuzluğundan iğrendim. Kimseye güvenmemek gerektiğini, eğer başkası adına çalışıyorsan imzasız, onaysız iyi niyetle asla bir şey yapılmaması gerektiğini öğrendim. Yıllarca aynı odada çalıştığım insanları hiç tanıyamamışım, körlüğüme kızdım. Görmek, geçirmek deyimini kavradım. İşim çok, uğrayamıyorum buralara. Ama yine de bir not düşmek istedim. Unutmamak adına.

21 Mart 2013 Perşembe

DETOKS-1. GÜN

Detoksa başladım. Çok pişmanım. Kendi kendimi ihbar edeyim istedim. Sabah sebze meyve karışımını içtim. Midem allak bullak. Kusmamak için kendimi zor tutuyorum. Nasıl geçecek 7 gün çok merak ediyorum. :(

20 Mart 2013 Çarşamba

BAHAR DETOKSU

 
Detoks... İnternetten araştırırsanız bir dolu bulursunuz mutlaka. Ben de bir süredir araştırıyordum. Geçenlerde 3 gün süren bir detoks yaptım. Çok zor olmamasına rağmen biraz zorlandım ne yalan söyleyeyim. İçeriği sabah kahvaltıdan önce iki iri bardak ılık su, kahvaltıda süt yulaf ezmesi ceviz pekmez karışımı, öğlen zeytinyağlı sebze yemeği, salata ve yoğurt, akşam ızgara balık ve salata şeklindeydi. Ara öğünlerde de 1 kivi, 1 avuç leblebi ve 3 dilim ananas vardı. Aslında normal öğünler değil mi? Ama yine de çok acıktım. Ekmek yok. Et yok. Şeker yok. Bu bitti. 7 gün sürecek ve biraz daha zorlu olan detoksa başlayacağım 21.Mart tarihinde. O biraz zor. Geçen yıl yapmıştım. Sonunu zor getirmiş, aralarda da kaçamaklar yapmıştım. İçeriği şöyle;
SABAH:
1 yeşil elma, 1 havuç, 1 pancar, biraz lahana ve biraz mevsim yeşillikleri katı meyve sıkacağından geçirilip içine bir tatlı kaşığı zeytinyağı ilave edilip içilecek. İri bir bardak olması gerekli.

ÖĞLE:
Haşlanmış sebze üzerine limon ve biraz yağ dökülüp yenilecek.

AKŞAM:
Yeşil salata ve bir kase sebze çorbası. 

Günde 45 dakika yürüyüş ve kısada olsa sabah egzersizi mutlaka tavsiye ediliyor. Sabah kalkar kalkmaz da iri bir bardak ılık su yine detoksların ortak noktası. Bir diğer dikkatimi çeken şey de yemekten 1 saat öncesi ve 1 saat sonrasında su da dahil olmak üzere hiçbirşey yiyip içmemek. Su tabi olmazsa olmaz, günde 3 litre.
 
Ekmek, peynir, yoğurt, süt, et, yumurta, siyah çay, kahve, kola, şekerli gıdalar, hazır gıdalar, bakliyat, makarna ve daha bir dolu şey yok. Sadece meyve ve sebze yani. Başlıyorum yarın. İnşallah sonunu görebilirim. Sahi son gün akşam yemeği olarak bir su bardağı limon suyu ve bir su bardağı zeytinyağı yudum yudum içip yatıyorsun, ama ben bunu yapmayacağım. Cesaret edemiyorum:)

19 Mart 2013 Salı

ŞİPŞAK TATLI

Arkadaşınız aradı. "15 dakika sonra sendeyim kahvenin suyunu koy." dedi. Eyvah! Evde de bir yudum bir şey yok ikramlık. Telaşlanmayın. Bu tarifle durumu kurtaracak, hatta bir sürü övgü alacaksınız lezzetinden ötürü. İşte tarif;

Malzemeler:
1 paket kakaolu ülker pötibör bisküvi
1 bardak süt ile hazırlanmış bir paket kakaolu krem şanti
1 paket toz halde çikolata sosu
2,5 bardak süt (çikolata sosu hazırlamak için)
Varsa çekilmiş fındık(olmasa da olur)

Hazırlanışı:
Bisküvileri rondoda un haline getirin. Hazırladığınız krem şanti ve çekilmiş fındıklarınızı da ekleyip yoğurun. Hamurunuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp bir tepsiye dizin. Çikolatalı sosu üzerindeki tarife göre pişirin. Bisküvi toplarınızın üzerine birer yemek kaşığı sos (her yerini kapatsın sos) dökün. Hemen buzdolabına atın. Soğusun. Siz arkadaşınızla hoşbeş edene kadar o soğumuş olur. Servis edin, varsa yanına dondurma ekleyin. Daha o kadar mest olsun yiyenler. Biz çok seviyoruz. Eminim sizde çok seveceksiniz. Afiyet olsuuun:)

18 Mart 2013 Pazartesi

DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

Hafta sonu kızımın arkadaşının 2. yaş doğum günü partisine davetliydik. Daha doğrusu annesi pek kutlamak taraftarı değildi biz ısrar ettik. İyi ki etmişiz. Bir daha mı iki yaşına basacak kuzucuk. Kızıma 15 gün boyunca söyledim, "Zümranın doğum gününe gidicez, mumları üfleyecek biz de alkışlayacağız." diye. Herkese anlatmaya başlamıştı. "Ucak atta, mümma mum üfff, alkısss!" Tabi kimse anlamıyor da biz olayı bildiğimizden neşeyle dinledik anlattıklarını. Gördüğünüz gibi bir hayli muhabbet başladı. Geçen akşam gezmeye çıktık, bir kedi gördük çağırdık sevelim diye kedi korktu bizden kaçtı. Pamuk gibi bembeyazdı. Eve geldik hemen babaannesine anlattı. Papuk pisi kaçtııı! Tabi bir tercüman olmadı mı anlaşılmıyor henüz ama sanırım 3-4 aya kalmaz cümle kurmaya başlar kuzucuk. Şekilli küp olayını çözmüş bir aydır yapıyor maşallah diyim. Arada karışıyor tabi. Yapbozları da yapmaya başladı çok şükür. Ona ahşap yapboz almıştım çoook eskiden. O zaman hiç ilgilenmediydi. Şehir manzarası, uçak, otel, otobüs, bisiklet falan var. Hafta sonu çıkardım çok beğendi fıstığım. Nerden baksan 15-20 kez bozup yapmışızdır. 3-4 parçanın yerini öğrenmiş kendi takabiliyor. Sanki atomu parçalamayı öğrenmiş, bende bir sevinç bir neşe sorma gitsin:) Neyse efendim. Doğum gününde ben fotoğrafçılık görevini üstlendiğimden kalan zamanda da Ecoşun peşinde koştuğumdan biraz yoruldum. Ama değer tabi bu fıstıklara. Zaten ev sahibemiz öyle mamalar yapmıştı ki yorgunluğumuzu ziyadesiyle aldı yediklerimiz:)  
Pamuk Prensesim.
Pembe ve lacivert kombinasyonu yaptık Ece hanım için. Çok tatlı oldu. Nazar değdi kızıma iki kere düştü o gün kafa üstü:(
Pastayı annesi yapmış. Ben hazır sandım hem çok lezzetliydi, hem de çok muntazamdı şekli.
Buda benim kıyafetlerim. Hava çok soğuktu o gün. Lapa lapa kar yağdı hatta burada. Yürüme mesafesinde olduğu halde ev taksiyle gittik. O kadar soğuktu. Ben de kot giydim. Kızımla da uyumlu olduk böylelikle:)
Aslında çok güzel fotoğraflar var çocukları çektiğim ama annelerinden izin almadık kuzuların, eklemedim o yüzden.
Allah uzun ömür versin hepsine yavruların. Hayırlısından, sağlıklısından, bol şanslısından.

14 Mart 2013 Perşembe

DOLAP DETOKSU

Her kadının olduğu gibi benimde alıpta hiç giymediğim, yada bir giymeden sonra dolap bekleyen tonla kıyafetim var. Diğer arkadaşlar gibi bende dolabımı rahatlatmak adına satmaya karar verdim. İlgilenen olursa bana mail atabilir. İade kabul etmeyeceğim. O yüzden dikkatlice bakıp karar verirseniz birbirimizi üzmemiş oluruz. İşte ilk parçalar.
 
Etekleri pilise. Hiç giyilmedi. Kışlık penye bir kumaş. 42-44 bedene olur.
10-TL

42-44-46 bedene uyar. Birkez evde giyildi. Buzzy kumaş (böylemi yazılıyordu bilmiyorum:)).
30-TL

40-42 bedene uyar. Hiç giyilmedi. Buzzy.
30-TL

40-42 bedene olur. Göğüs oyuntusu biraz fazla. Bunu göz önünde bulundurun. Elbise şifon. 1 kez giyildi.
25-TL

Dantel elbise. 40-42 bedene uyar. Hiç giyilmedi.

13 Mart 2013 Çarşamba

SARI İLKBAHAR

Sarı deyince sonbahar gelir insanların aklına. Oysaki ben her mevsim severim kendisini. Pek bir içimi açar, ruhumu şenlendirir. Bugünde baktım havaya güneş ışıl ışıl. Dolaptada bu ışıltılı sarı göz kırpıyor bana. Benimle çıkarmısın dedim, onunda gönlü varmış hemen kabul etti. Attık kendimizi sokaklara.
 
Sarı-Beyaz-Mavi...
Pembeylede ne güzel uydu sarı değil mi? Bahar geldi çok şükür. Heryer şenlenmeye kuşlar ötüşmeye, ağaçlar çiçek açmaya başladı. Bir de ben şu bahar yorgunluğundan sıyrılabilsem. Daima uyuyasım var:)
Soğuklar yine geliyormuş bu arada. Aman dikkat edin. 

12 Mart 2013 Salı

1598. İSTANBUL ÇIKARMASI

Geçen hafta sonu İstanbuldaydık. Kocanın doğum günüydü. Engüzel hediye İstanbul olur diye düşündüm. Kendileri pek sever zira. Güzel geçti. Bolca gezdik, yedik içtik, birazda alışveriş yaptık geldik.
İlk önce Eminönüne gittik. Bir arkadaşımızın minik kızının doğumgünü var. Pasta süslerine, doğumgünü malzemelerine baktık. Leblebi tozu aldık, nostalji yaptık. Cevizli sucuk aldık bir sürü. Koca kebap şişlerine zırhlara falan baktı. Hem Meldacımla buluşmak hem de benim daha evvelden Grupanya dan aldığım suşileri yemek için Nişantaşına geçtik. İlk defa suşi yedik hepimiz ve beğenmedik elbette. Vasabi tahmin bile etmediğim kadar acıymış, Bizim caaanım lahana turşusunun içine zencefil koyup berbat etmişler. Ve balıklar hakikaten çiğmiş. Belki yedikçe alışabilir insan. Bilemedim ki!
Şu ortada görünen, fıstık ezmesine benzerliğiyle yanıltıp bir yudumda ağzına atmayı teşvik eden şey vasabi. Aman diyim görünüşe aldanmayın. Bir toplu iğnenin topuzu kadar attım ağzıma zor yuttum inanın. Lahana turşusu da zencefilli:(
Bunlar da tatlılar. Suşi ne kadar bize yabancıysa bunlar o kadar tanıdık. Kızarmış ballı muz ve kızarmış dondurma. İkisi de çok lezizdi. Özellikle dodurma. Mutlaka deneyin.
Suşi faslı bittikten sonra biraz dolaştık ve Kebapçıya doğru yol aldık:) Sabah kahvaltısında dahi kokoreç yiyen bir adama Suşi sürprizi yapmak hataydı evet. Ama napalım çok merak ediyordum.
Bir değişiklik olsun dedim. Bir de öğle yemeği yememiştik suşilerin tadına varalım diye:)
Sonrasında mecburi istikamet Özkilis oldu. Bu defa karışık kebap, lahmacun ve içli köfte yedik. Oh be dünya varmış deyip mutlu mesut eve gittik.
Bir hayli yedikten sonra fotoğraf çekmek aklımıza geldi. Gözümüz dönmüştü heralde açlıktan o sırada.
Pazar günü de Bakırköye gittik. Alışveriş yapacaktık. Benim de en çok bildiğim semt Bakırköy. Oraya gittik. Ne zamandır Ağustos'2012 Burda dergisini arıyordum. Buldum sonunda. Ben çocukken de tren yolunun üzerinden geçen o köprüde eski dergiler satılıyordu hala satılıyor:) Eğer eski dergilere ihtiyacınız olursa mutlaka oraya bakın eminimki vardır. Hatta bir ay sonra alın ucuza alın:) Eski burdalar 4 TL, 3 TL.
Kocaya bu montu aldık. Çok yakıştı boylu poslu kocama.
Bana da bunu aldık. Çok kaliteli. Dikişi de kumaşı da süper. 80-TL ye aldık Bakırköydeki Çetinkayadan.
Bu yığına birde Çetinkaya poşetleri eklendi. Yolculuğun son anları biraz zordu. Tefalden tava, köşedeki amcadan 6 adet yeşil enginar aldık evet. Tam köyden indim şehire olduk. Sanki burada tava ve enginar yokmuş gibi:)
Son olarak canım İstanbul manzaraları.

Seviyoruz ülen seni. Bekle bizi gelicez yine:)
 

8 Mart 2013 Cuma

KADINLAR GÜNÜ

Sevgili arkadaşlar öyle yoğunum ki anlatamam. Ayın ilk haftaları böyle oluyor hep. Raporlar, raporlar, raporlar...  Ama yinede tüm kadınların kadınlar gününü kutlamak istedim. İster evde karın tokluğuna olsun, ister bir işyerinde ücretli, ister tarlada güneşin alnında, ister klimalı ofislerde, ister bir çiçekçi dükkanında mis kokular içinde, ister bir umumi tuvalette, ister bir üst düzey görevde, ister çay ocağında her nerede ne şekilde olursa olsun emeğini sarf eden tüm kadınların kadınlar günü kutlu olsun. İşimiz zor. Ne iş yaparsak yapalım asli görevimiz kadın olmak. İnşallah birgün hepimiz hakettiğimiz sevgi ve saygıyı görürüz.
9 yıldır aynı şirkette çalışıyorum. Söyleye söyleye sonunda başardık ve çiçek aldırdık kendimize:) Genel müdürümüz erkek arkadaşlarada karanfil almış ki akşam eşlerine versinler diye. Güzel bir jest değil mi! Bu yüzden seviyorum burasını. Beyaz yaka, mavi yaka, taşaron ayrımı yapmıyoruz hiç. Herkese eşit muamele.