Sıcacık esen Lodosa uyandık bu sabah Trakyada. Acaba mont giymesem mi dedim, eski topraklar uyardı; "Rol kesmeyi çok sever bu lodos sıcacık eser soyar sovana çevirir, arkadan bir indirir yağmuru sonrada geçer karşına güler" diye. Haklılarmış. Daha fabrikanın kapısından girmek nasip olmadan açıldı musluklar. On adım geride kalsaydım halim haraptı. Neyseki tam vaktinde attım kendimi ofise. Konu bu değil tabi. Bağlama ihtimalim de yok. O sebepten paragraf atlıyoruz.
Yılın modası kamuflaj. Modayı çok takip etmiyorum ama beğendiğim akımları da es geçmiyorum. Kuru kafa, çiviler, zımbalar, kamuflaj... Son bir kaç yıl tam benlik. Böyle gitsin inşallah daha uzun yıllar:) Kamuflaj ceket bir mağazanın indirim sepetinde ilişti gözüme. Hemen koştum aşkla, şevkle, hevesle, binbir düşle kazdım giysi yığıntısını ulaştım kendisine. Ama erkek ceketiymiş. Yıkıldım. Hayır erkek kız farketmez ama zaten omuz bakımından fakir ben (olmaması gereken herşey var, olması gerekenler yok işte!) birde erkek kesimi bu montu giyince içinde kayboldum. Üzülerek vedalaştım. Sevgilime anlattım alayımda sen giy bari ben giyemedim sevdiceğimde seveyim dedim. Ne üzülüyosun tak omuzuna iki vatka giy dedi. Haklı. Hemen alnından öptüm. Kendi kafama da bir sümsük kondurdum. O gece geçmek bilmedi ya satılırsa kabuslarıyla. Ertesi gün 09:00da koştum gittim. Sepetin en üstüne itinayla kurulmuş beni bekliyo. Çok kişi sulanmış ama o yüz vermemiş beni beklemiş belli. Sarıldık sarmaştık hemen. Eve geldik. Kusura kalma erkeğim ama seni biraz yumuşatmam lazım dedim. Onunda gönlü varmış hemen kondurdu süsleri püsleri üzerine. Taktı, takıştırdı. Yakıştırdı da. Daha da istiyor ceplerimin üstü boş kaldı diyor ama o zamanda benden daha kadın olacak kıskandıracak diye korkuyorum.
Çiviler Eminönünden. Sırf bunları almak için gittim desem yeri var. Envai çeşit şey var. Girdim, çıkasım gelmedi GÜVENER PASAJIndan.
2 yorum:
Mont güzel anlatım çok şeker. Okumaya doyamadım. Güle güle kullan canım :)
Teşekkür ederim. Çok sağol:)
Yorum Gönder