Geçen hafta sonu İstanbuldaydık. Kocanın doğum günüydü. Engüzel hediye İstanbul olur diye düşündüm. Kendileri pek sever zira. Güzel geçti. Bolca gezdik, yedik içtik, birazda alışveriş yaptık geldik.
İlk önce Eminönüne gittik. Bir arkadaşımızın minik kızının doğumgünü var. Pasta süslerine, doğumgünü malzemelerine baktık. Leblebi tozu aldık, nostalji yaptık. Cevizli sucuk aldık bir sürü. Koca kebap şişlerine zırhlara falan baktı. Hem Meldacımla buluşmak hem de benim daha evvelden Grupanya dan aldığım suşileri yemek için Nişantaşına geçtik. İlk defa suşi yedik hepimiz ve beğenmedik elbette. Vasabi tahmin bile etmediğim kadar acıymış, Bizim caaanım lahana turşusunun içine zencefil koyup berbat etmişler. Ve balıklar hakikaten çiğmiş. Belki yedikçe alışabilir insan. Bilemedim ki!
Şu ortada görünen, fıstık ezmesine benzerliğiyle yanıltıp bir yudumda ağzına atmayı teşvik eden şey vasabi. Aman diyim görünüşe aldanmayın. Bir toplu iğnenin topuzu kadar attım ağzıma zor yuttum inanın. Lahana turşusu da zencefilli:(
Bunlar da tatlılar. Suşi ne kadar bize yabancıysa bunlar o kadar tanıdık. Kızarmış ballı muz ve kızarmış dondurma. İkisi de çok lezizdi. Özellikle dodurma. Mutlaka deneyin.
Suşi faslı bittikten sonra biraz dolaştık ve Kebapçıya doğru yol aldık:) Sabah kahvaltısında dahi kokoreç yiyen bir adama Suşi sürprizi yapmak hataydı evet. Ama napalım çok merak ediyordum.
Bir değişiklik olsun dedim. Bir de öğle yemeği yememiştik suşilerin tadına varalım diye:)
Sonrasında mecburi istikamet Özkilis oldu. Bu defa karışık kebap, lahmacun ve içli köfte yedik. Oh be dünya varmış deyip mutlu mesut eve gittik.
Bir hayli yedikten sonra fotoğraf çekmek aklımıza geldi. Gözümüz dönmüştü heralde açlıktan o sırada.
Pazar günü de Bakırköye gittik. Alışveriş yapacaktık. Benim de en çok bildiğim semt Bakırköy. Oraya gittik. Ne zamandır Ağustos'2012 Burda dergisini arıyordum. Buldum sonunda. Ben çocukken de tren yolunun üzerinden geçen o köprüde eski dergiler satılıyordu hala satılıyor:) Eğer eski dergilere ihtiyacınız olursa mutlaka oraya bakın eminimki vardır. Hatta bir ay sonra alın ucuza alın:) Eski burdalar 4 TL, 3 TL.
Kocaya bu montu aldık. Çok yakıştı boylu poslu kocama.
Bana da bunu aldık. Çok kaliteli. Dikişi de kumaşı da süper. 80-TL ye aldık Bakırköydeki Çetinkayadan.
Bu yığına birde Çetinkaya poşetleri eklendi. Yolculuğun son anları biraz zordu. Tefalden tava, köşedeki amcadan 6 adet yeşil enginar aldık evet. Tam köyden indim şehire olduk. Sanki burada tava ve enginar yokmuş gibi:)
Son olarak canım İstanbul manzaraları.
Seviyoruz ülen seni. Bekle bizi gelicez yine:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder